:

Belarus Cumhuriyeti'nin Türkiye Cumhuriyeti Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi Victor Rybak’ın Anadolu Haber Ajansı'na verdiği söyleşi (23 Haziran 2020)

29.06.2020 г.


Belarus Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın geçen yıl Türkiye'ye yaptığı resmi ziyarette, iki ülkenin liderleri ikili ticareti 1,5 milyar dolara çıkarmayı hedef olarak belirlediler. Pandemi öncesi Belarus ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi ne kadardı ve hedefe ne kadar yaklaşmayı başardınız?

Belarus Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Alexander Lukashenko'nun Ankara'ya yaptığı resmi ziyareti ve geçen yıl Nisan ayında ülkelerimiz liderlerinin gerçekleştirdiği görüşmeler ikili ilişkilere yeni bir ivme kazandırdı. Belarus Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinin ardından, T.C. Dışişleri Bakanı Sn. Mevlüt Çavuşoğlu ve T.C. Tarım ve Orman Bakanı ve aynı zamanda Belarus ile Türkiye Hükümetler arası Karma Ekonomik Komisyon Eş Başkanlığını üstlenen Sn. Bekir Pakdemirli tarafından Minsk’e gerçekleştirdikleri ziyaretler bunun kanıtıdır. Bu faaliyetler ve diğer önlemler ile ikili ticareti 1,5 milyar dolara çıkarmanın ve karşılıklı ticaretteki dengesizliği ortadan kaldırmanın yollarını bulmayı amaçladılar.

Son üç yılın sonuçlarına baktığımızda, Belarus Ulusal İstatistik Komitesi'nin verilerine göre, mal ve hizmetlerde ikili ticaret hacminin 1 milyar dolar düzeyinde sabit kaldığını vurgulamak isterim. Bu düzey, Kasım 2016’da ülkelerimiz Cumhurbaşkanları tarafından belirlenen bir hedeftir. Bu gerçekleşmeyeYarım milyar dolar daha ekleme hedefi kısa vadede mümkün olacak ve 1,5 milyar hedefine  bu yıl sonuna kadar istikrarlı bir şekilde ulaşmak mümkündü. Ancak 2020 yılı Mart ayından itibaren tüm dünyada yaşanan pandemi  istisnasız dünyadaki tüm ekonomileri olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle, pandeminin  ikili ekonomik ilişkilerimizin üzerinde yarattığı olumsuz etkilerin azaltılması ve ortadan kaldırılması görevi ön plana çıkmaktadır.

Mevcut koşullarda, Belarus diplomatik misyonu en iyi işbirliği uygulamalarını sürdürmek, Belarus ve Türk ortaklar arasında mevcut temasları desteklemek ve yeni temaslar geliştirmek üzere çalışmaktadır.

Son dönemdeki üst düzey müzakerelerin sonuçlarına dayanarak, Belarus-Türkiye işbirliğinin gelecek vaat eden alanlarının genişlediğine dikkatinizi çekmek isterim. Bu olumlu gelişmeler, endüstri, inovasyon, bilim, teknoloji, ulaştırma ve tarım alanlarında işbirliğimizi içermektedir.

Ekonomik işbirliğimizi ve ticari büyümemizi yönlendirecek etmenlerden biri ortak sanayi işbirliği olabilir. Türk tarafı ile beraber ortak projelerin uygulanması için olasılıkları ve üretim segmentlerini araştırmaktayız.

Türk Sanayi Bölgelerinin üretim kümeleri geliştirmedeki deneyimlerinden faydalanmak istiyoruz. Kendi pazarlarımızda ve üçüncü ülke pazarlarında birbirimizi gerçekten tamamlayabildiğimiz ve karşılıklı yarar sağlayan ortaklık temelinde işbirliğini geliştirdiğimizde, ticaret ve ekonomik ilişkilerimiz için yeni umutlar oluşturabiliriz.

Türkiye'nin Belarus'taki yatırım akışını ve buna karşılık Belarus'tan Türkiye'ye yatırımı teşvik etmek için hangi adımlar atılmaktadır?

Türkiye, Belarus'taki en büyük beş yatırımcıdan biri. Ülkemizde 130'dan fazla yatırımı olan Türk şirket bulunmaktadır. Türk yatırımcılar Belarus'ta telekomünikasyon, inşaat, tekstil sanayi, inşaat malzemeleri, hizmetler gibi alanlarda başarılı bir şekilde faaliyete bulunaktadırlar.

Bir dizi rekabet avantajına sahip olan Belarus'ta Türk sermayeli işletme sayısını daha da arttırmak istiyoruz.

Bahsedilen avantajların kilit noktası, Avrupa'nın merkezinde elverişli bir coğrafi konumdur. Batımızda 450 milyonluk bir nüfusa sahip Avrupa Birliği pazarı var. Doğuda — 180 milyondan fazla nüfusa sahip Avrasya Ekonomik Birliği pazarı. Bugün, Belarus'a yatırım yapan şirketler AEB ülkelerinin pazarına otomatik olarak erişebiliyor.

Belarus, Dünya Bankası'nın “Doing Business – 2019” araştırmasında da kanıtlandığı gibi, iş mevzuatının geliştirilmesi konusunda lider ülkelerden biridir ve mülkiyet kaydı şartları açısından dünyada beşinci sırada yer almaktadır.

Belarus'ta benzersiz bir yatırım rejimi olanlar da dahil olmak üzere umut verici sanayi alanları var. Şu anda ülkemizde, Türk yatırımcılara Türkiye’deki Organize Sanayi Bölgelerini örnek alarak özel alanlar sunuyoruz.

Bir Belarus şirketinin Türkiye'de bir yatırım projesinin uygulanmasına katılımının başarılı bir örneğine sahibiz: bu yılın başında Sinop'ta plastik oyuncak üzerine üretim yapan “Polesie TR” adlı bir Türk-Belarus şirketinin resmi açılışı gerçekleşti.  Ortaklık üzerine kurulan şirket 16 bin metrekarelik bir alanda faaliyetini sürdürmektedir.

Şirket son teknoloji ekipmanlar ile kurulmuş olup,  tüm ürünler uluslararası sertifikaya haiz olarak tüketicilere sunulmaktadır. Adı geçen  Belarus ortak, ürünlerini dünyanın 68 ülkesinin pazarlarına sunan Doğu Avrupa'daki en büyük çocuk oyuncakları üreticilerinden biri olan “PP Polesie A.Ş”’dir. Bu projenin uygulanması, Belarus ve Türkiye'den ortakların üretilen ürün yelpazesini genişletmesine ve Güney Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına ortaklaşa ürün sunmalarına olanak sağlayacaktır.

İçerisinde bulunduğumuz süreçte, salgının patlak vermesi üzerine, adı geçen şirketimizin virüse karşı mücadelede ihtiyaç duyulan koruyucu maske üretimine  başladığını dikkatinize sumak isterim.

Yatırım işbirliğinin genişletilmesi kapsamında Belarus Ankara Büyükelçiliği olarak, Belarus Ekonomi Bakanlığı ve DEİK'in himayesinde İkinci Ortak Yatırım Forumu'nun hazırlanmasında görev alıyoruz. Bu Forumun ülkelerimizin iş çevreleri için yatırım işbirliğinde yeni alanlar ve projeler belirleme konusunda etkili bir platform haline gelmesini umuyoruz. Forumda Belarus ortaklarıyla yatırım işbirliği yapmak isteyen tüm Türk şirketlerini görmekten memnuniyet duyacağız.

Türk Maarif Vakfı'nın desteğiyle, 2018 yılında Belarus'ta Türkçe'nin öğretildiği bir anaokulu açıldı. Türkiye ve Belarus arasındaki eğitim alanındaki işbirliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Refahın ve yüksek yaşam kalitesinin sadece üretimden değil, aynı zamanda entelektüel birikimin alt yapısını oluşturan eğitim ve öğretimden sağlanabildiği bir çağda yaşıyoruz. İşte bunun için ülkelerimizde eğitim alanını sürekli geliştirmek görevimizdir.

Eğitim alanında Belarus-Türkiye işbirliğini adım adım geliştiriyoruz, eğitim alanında ülkelerimiz arasında ekonomik ve yatırım işbirliği de dâhil olmak üzere genişleme fırsatları görüyoruz.

Son birkaç yılda, Belarus üniversitelerindeki Türk öğrenci sayısı yüzde olarak arttı, ancak öğrencilerin sayıları yeterli seviyede değil. Bu doğrultuda yurtdışı eğitim danışmanlık ajansları ile çalışmaya daha fazla önem vermeye çalışıyoruz.

Belarus üniversitelerinin “Erasmus +” ve “Mevlana” eğitim programlarına daha geniş katılımı dâhil olmak üzere, üniversiteler arası işbirliğini genişletmek ve ülkemizde okuyan Türk öğrenci sayısını artırmakla yakından ilgileniyoruz.

Kalite parametreleri açısından Belarus'un yükseköğretim sisteminin birçok BDT ülkesinin yükseköğretim sistemlerinden daha iyi olup gelişmiş Avrupa ülkelerindeki muadillerine denktir. Belarus, yükseköğretim sistemini Bologna Süreci olarak adlandırılan Avrupa Yükseköğretim Alanına tam olarak entegre etmek için çalışmalarını sürdürüyor. Diğer önemli bir faktörde — yabancı vatandaşlar için oluşturulan güvenli ve misafirperver atmosferdir.

Perspektif verici bir diğer işbirliği alanı ise- çift diploma verilmesini içeren ortak eğitim programlarının düzenlenmesidir.

Belarus'ta bahsettiğiniz Türkçe öğretilen bir anaokulu açıldığına değinecek olursak — bu Belarus-Türk ilişkilerinin temelini güçlendiren bir başka önemli tuğladır. Eminim ki o anaokulundan gelecekte gurur duyacağımız pek çok çocuk iki ülke ilişkilerine önemli katkılar sağlar ve bizde onlarla gurur duyarız.

İki ülke arasında savunma sektöründe işbirliği nasıl gelişiyor?

Belarus-Türkiye ilişkilerinin hukuki bazında cephaneliğinde “Hükümetler arası Savunma Sanayi Alanında İşbirliği Anlaşması” mevcuttur.  Bu çerçevesel bir Anlaşma olup savunma alanında işbirliğinin geliştirilmesinin temelini oluşturmaktadır.

Bu Anlaşma’nın isminden, devletlerimizin dış tehditlere karşı savunma kapasitelerini güçlendirmeyi hedeflediğimizi söyleyebiliriz ve askeri işbirliğimiz üçüncü ülkelerin çıkarlarına yönelik değildir.

Geçen yıl nisan ayındaki zirve görüşmelerinin sonuçlarını takiben, ikili ilişkilerin yasal temelinin içine başka bir belge eklendi ve bu belge — Belarus Devlet Askeri-Sanayi Komitesi ile T.C. Cumhurbaşkanlığı Ofisi Savunma Sanayi Başkanlığı arasında bir Mutabakat zaptıdır.

Belarus Ankara Büyükelçiliği bünyesinde Savunma Ataşeliği Ofisi faaliyette bulunmaktadır. Aynı zamanda, geçen yıl Ekim ayından bu yana, Türkiye Minsk Büyükelçiliği'nde Askeri Ataşelik ofisi faaliyete başlamıştır.

Ülkelerimizin diplomatik misyonlarında bahsettiğim yapıların görevi, savunma alanındaki işbirliğini belirli içeriklerle doldurarak daha üst seviyelere taşımaktır.

Bir turizm merkezi olarak Türkiye'nin Belarus'ta çok popüler olduğunu biliyoruz. COVID-19’den önce durum nasıldı ve yeni sezonda neler bekliyorsunuz?

Türkiye, Belaruslu turistlerin zevkle tatilerini geçirebileceği en popüler yerlerden biridir. Ayrıca, Belarus vatandaşlarının en çok ziyaret ettiği ikinci ülkedir. Son üç yılda, Türkiye'de tatil yapamaya gelen Belaruslu turistlerin sayısı yaklaşık 450 bin kişiydi. Bu sayı geçen yıl 155 bin sayısının üzerine çıkmıştır.

Türkiye'deki turizm sezonunun genellikle Nisan ayında başladığı bilinmektedir, ama bu yıl mücbir sebeplerle turizm sezonunun başlamasının ertelendiğini göz önüne aldığımızda ve epidemiden dolayı yabancı turistlerin kabulü için yeni kuralların zorunluluğu, Belarus turistlerinin tahmini sayısının azalacağını göstermektedir. Bu gerçeklik çerçevesinde herhangi bir tahminde bulunmak istemem. Birçok açıdan, her şey otelcilerin turistler için güvenli seyahat koşulları sağlamalarına ve turistlerin Türkiye'den anavatanlarına dönmeleri için güvenli lojistik imkânları oluşturmalarına bağlı olacaktır.

Ancak, koronavirüs salgınının dünyaya yayıldığı bu zor zamanda bile, gelecek için ortak planlarımızı oluşturmaya devam ediyoruz.

Salgın durumu dengelendiğinde, Türk vatandaşları Belarus'a gerçekleştirecekleri turistik seyahatlerini tekrar minimum eski seviyesine çıkaracaklar ve Belarus vatandaşları da Türkiye'ye tatile gelecekler. Karşılıklı iş birliğimiz hız kesmeden devam ediyor ve turist akışlarının artması için elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.

Yeni şartlar altında Belarus, Türkiye ile sivil uçuşlarını durdurmadı: ulusal havayolu Belavia, İstanbul'a uçuşlarını sürdürmektedir. Minsk Ulusal Havalimanın da Türk Hava Yolları uçaklarını kabul etmeye hazır olduğunu belirtmek isterim. Pandemi öncesi, Belarus ve Türk havayolu firmaları charter uçuşları hariç haftada 14 uçuş gerçekleştiriyorlardı ve bu yaz sezonunda programlı uçuş sayısını haftalık 20 uçuşa çıkarmayı hedefliyorlar.

Bu konu kapsamında, bu yılın Mayıs ayı sonunda, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Belarus Spor ve Turizm Bakanı Sergey Kovalchuk arasında bir telefon görüşmesi yapıldı. Taraflar, COVID-19 salgını sonucunda oluşan mevcut durumu değerlendirip turizm alanındaki işbirliğinin hızlı bir şekilde yeniden başlamasına yönelik ilgi ve çabanın harcanması hususunun gerekliliğini karşılıklı olarak teyit ettiler.

Türkiye’ye geldikten sonra ülkemizin hakkındaki izlenimleriniz nelerdir?

Türkiye’ye geçen yıl Ekim ayında geldim, daha önceden sahip olduğum olumlu düşüncelere bu tarihten  sonra bizzat tanıklık ettim.

 Ankara'ya geliş tarihimin  Ankara'nın Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti olarak ilan edilmesinin yıldönümü ile çakışması  şahsım için sembolik bir anlam taşımaktadır.

Ankara ülkenin idari, siyasi ve kültür merkezi olan güzel ve modern bir metropol olarak haklı bir üne sahip olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı’nın anıt mezarı – Anıtkabir beni gerçekten çok derinden etkilendi. Bu süre zarfında, Türk halkı için  ikonik tarihsel özelliğe sahip bu yeri üç kez ziyaret edip, Aslanlı Yol boyunca yürümenin yanı sıra Atatürk'ün mezarına  çelenk bırakma şerefine nail oldum.  Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Güven mektuplarımı sunduktan sonra Anıtkabir’de bulunan onur defterine düşüncelerimi yazma fırsatı buldum. Benim, ailem ve Belarus Büyükelçiliğinde görevli diplomatlar için Mustafa Kemal Atatürk müzesini ziyaret etmek çok özel ve unutulmaz bir andı.

Türk halkı, önder Atatürk'ün anısını, tüm ülkenin başını eğip sessizliğe büründüğü ve bir tek araçların klakson seslerini duyulduğu sadece ölüm yıl dönümünde sergilenmiyor, aynı zamanda bu seçkin kişiliğin adıyla ilgili özel günlerinde de nasıl saygı ile eğildiğini takdire şayan.

Vatanseverliği çocuklarına erken yaşta nasıl aşıladığını izlemek çok şahane – bir hafta sonu ailemle birlikte ziyaret ettiğim Harikalar Diyarı eğlence parkında bile Türk Marşını duydum.

Ailemle birlikte Ankara Kalesi'ni de büyük bir zevkle ziyaret ettim. Yolda ilerlerken çok ilginç bir kaderli saygın yaştaki bir adamla tanıştık — annesi Belarus topraklarında doğan sanat galerisinin sahibi — Erol Bey. Erol Bey bize sadece galerisini göstermekle kalmadı, aynı zamanda hem Türkiye'de yaşayanla, hem de yabancı turistler için ilginç olacak yeni projesini tanıttı.

Ülkenizin başkentinin Ankara Kalesi ve Atakule Kule’den tüm şehrin görünümü göze hoş geliyor, Kızılay Meydanı ve şehir içinde bulunan parklar benim ve ailemin favori gezinti alanları.

Çalışma programlarım sebebi ile üç kez ziyaret etmeyi başardığım İstanbul'un güzelliği ve eşi benzeri olmayan özgünlüğü hakkında özel hayranlığımı belirtmek istiyorum. İstanbul benim için bir açık hava müzesidir. Bu şehri tekrar ve tekrar ziyaret etmeyi arzuluyorum, her seferinde bu olağanüstü şehri yeniden keşfediyorum ve bu keşifler bende yeni bir bakış açısı oluşturuyor.

Türkiye Cumhuriyeti Minsk Büyükelçisi dostum Mustafa Özcan ile  her seferinde görüştüğümüzde ülkem hakkında çok olumlu görüşlerini ifade etmesi beni ayrıca mutlu etmektedir.

Yakında Belarus Cumhuriyetinde ulusal bir günü kutlanacak. Ülkenizdeki ulusal bayram ne ile bağlantılı?

Belarus Cumhuriyeti'ndeki en önemli bayram, 3 Temmuz'da kutlanan Bağımsızlık Günü’dür. Bu tarih, cumhuriyetimizin başkenti Minsk şehrinin, 1941-1945'te Nazi Almanya'sına karşı Büyük Vatanseverlik Savaşı'ndaki Nazi işgalcilerinden kurtulma gününe adanmıştır. Minsk, tüm ülke gibi işgal edildi, ancak dizleri üstüne çökmedi.

Belarus, yabancı bir saldırganın hain darbesini alan eski Sovyetler Birliği ülkelerinden ilki olma özelliğine sahiptir. Belarus'ta Naziler, Avrupa'daki askeri saldırılarının hiçbirinde yaşamadığı şiddetli bir direnişle karşılaştılar.  Faşistleri ilk olarak ülkemizin sınır muhafızları karşıladılar. Sınır karakollarımızın hiçbiri düşmana teslim olmadı. Size çarpıcı bir örnek vermek isterim, Brest Kalesi'nin kahramanca savunması bir ay sürmüştür.

Belarus haklı olarak “partizan cumhuriyeti” olarak adlandırılmaktadır. Savaşın ilk günlerinden itibaren Belarus topraklarında partizan müfrezeleri ve direniş grupları oluşturulmaya başlandı. Belarus'ta ortaya çıkan “demiryolu savaşı” neredeyse Alman birliklerinin sevkiyatını yarıya indirdi ve Kızıl Ordu'nun 1943-1944 yılları arasında gerçekleşen büyük taarruz operasyonlarında başarının anahtarı oldu.

Hitler, Sovyetler Birliği'ne saldırı planlarken,  hedefinde nüfusun %75’ini yok etmek veya sınır dışı etmek, kalanları da Belarus'ta zorla çalıştırmak vardı

Belarus topraklarındaki kanlı savaş üç yıldan fazla sürdü. Tüm savaş cephelerinde yaklaşık 400 general ve amiral de dâhil olmak üzere toplamda, 1,3 milyondan fazla Belaruslu savaşmıştır.

Belarus, faşist işgalcilere karşı savaş yıllarında nüfusunun üçte birini kaybetti – bu, üç milyondan fazla insan  demektir. Milli servetimizin yarısından fazlası yok edildi, 270 şehirden 209'u yerle bir edildi, 9 binden fazla köy yakıldı, bunlardan 600'den fazlası köy sakinleri ile birlikte yakıldı. Cumhuriyetin ekonomisi 1928 seviyesinden bile geriye düştü. Şehirlerde ve köylerde yaklaşık üç milyon kişi evsiz kaldı.

Savaşın bitiminden sonra, Belarus halkı şimdi bir emek kahramanlığına ve olağanüstü başarıya imza attı,  nerdeyse harabeye dönen ülkeyi gelecek nesiller için büyük fedakârlıkla yeniden inşa etti.

Belarus halkının, Büyük Zafer'e katkısı tüm dünya ülkeleri tarafından kabul edildiğini de belirtmek isterim. Nisan 1945'te San Francisco'da düzenlenen uluslararası bir konferansta Belarus, Birleşmiş Milletler'in kurucu ülkeleri arasında yerini aldı.

Bugün bağımsız ülkemizle gurur duyuyor ve ülkemizin refahı için her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Bağımsızlık bize pahalıya mal oldu ve onu savunmak için elimizden geleni her şey yaparız.

Bu vesile ile, bu sene pandemi sebebiyle Ankara’da Milli Gün etkinliklerimizi gerçekleştiremeyeceğiz. Artık gelecek sene düzenleyeceğimiz Belarus Cumhuriyeti Bağımsızlık Günü resepsiyonumuza sizi ve Anadolu Ajansının yönetimini şimdiden davet ediyorum.

Yazdır

Belarusian Diplomatic Missions

All Missions Belarus' Foreign Ministry
Go to